16 Aralık 2010 Perşembe

Yenilgi sizi güçlendirir

Halk arsında yaygın olarak söylenen bir söz vardır “Öldürmezse güçlendirir”. Son derece doğru.
Yenilgiler hayatımızın doğal bir parçasıdır. İş hayatımda her zaman yeniligilerin beni daha güçlü kılacağına inanırım. Başarıya giden yolda tökezlemeden ilerlemek mümkün değildir. Birçok insan bunu bilmediği için tökezlediklerinde motivasyonlarını kaybederler ve başaracaklarına olan inançları kırılır.
Kaybetmek sadece sizin başınıza gelmez. Herkes hayatında büyük veya küçük yenilgilerle karşılaşır. Yenilmiş olmanız sizin kişisel yeteneklerinizle ilgili değildir. Önemli olan düşmüş olmanız değil, düştükten sonra kalkacak gücü kendinizde bulabilmenizdir.
Ben bambaşka bir bakış açısına sahibim. Yola çıktığımda bunun bir engelli koşu olduğunu ve önüme sayısını bilmediğim engeller çıkacağını bilirim. Ama ödülüm orda,  yolun sonunda benim ona ulaşmamı bekliyordur.
Önüme çıkan her engeli ilk seferde aşamayabilirim. Bu benim yetersiz olduğum anlamına gelmez. Tekrar deneyerek başarabileceğimi bilirim. Takıldığım her engel, aşmak için çaba göstermemi sağlar ve o engeli aşmış olmayı engelin kendisine borçlu olduğumu bilirim. Bilirim ki karşılaştığım her engel beni önümdeki diğer engeller için hazırlamaktadır. Bilirim ki aştığım her engelde hedefimle aramdaki mesafe biraz daha kısalır. Her engelde daha tecrübeli olurum  her engelde daha soğukkanlı olurum. Her engelde daha aşina olurum. Bazen engeller o kadar zorlu çıkar ki, adeta dibe vurduğumu hissederim. Bu beni daha çok hırslandırır. Bazen yenilgilerden öylesine bunalırım ki tekrar deneyecek enerjiyi kendimde bulamam. Böyle durumlarda kaybettiklerimin bana neler kazandırdığını düşünür ve tekrar denemeye başlarım. Bilirim ki ikinci demememde ilkine göre daha tecrübeli ve daha güçlüyüm. Başaramasam bile üçüncü denememde çok daha güçlü ve tecrübeli olacağım, dördüncüde çok çok daha fazla. Ta ki başarana kadar.
Şunu unutmamalıyız ki, yenilgiler bize paha biçilemez deneyimler öğretirler. Bizi başarıya daha çok yaklaştırır. Bu yüzden her yenilgi başarı zirvesine giden merdivende bir basamak gibidir. Bazen tırmanırsınız, bazen üstünde durduğunuz basamakta biraz soluklanıp bir sonraki adımı planlarsınız.
Üniversiteyi bitirdiğimde her yeni mezunun yapacağı gibi birçok firmaya başvurdum. Gelen tüm görüşme davetlerine koşa koşa gittim. İlk işime kabul edilene kadar toplam 7 ayrı firmayla görüştüm.
Olumsuz yanıt aldığım her görüşmede bir sonraki için kendime birşeyler kattığımı farkettim.  Bir sonraki görüşmede daha farklı eksiklerimi gördüm, bu böyle sürüp gitti. 7. görüşmemde artık iş görüşmesi uzmanı olmuştum nerdeyse.
Eğer işe kabul edildiğim firma ilk görüştüğüm firma olsaydı muhtemelen kabul edilmeyecektim. Önceki görüşmlerimden almış olduğum olumsuz cevapları yenilgi olarak değil, hedefe giden yolda aşmam gereken engeller olarak gördüm ve beni güçlendirdiklerini farkettim.
Uzun yıllar geçti, meslek hayatında deneyim edindim, geriye dönüp baktığımda meslek hayatımın ilk yıllarında ne kadar doğru bir bakış açısı geliştirdiğimi görüyorum. Bu bakış açısını asla değiştirmedim. Her ileri görüşlü insanın yaptığı gibi, yenilgilerimden ders çıkarıyorum, ve bana yaşattıkları tecrübe için onalarla gurur duyuyorum.
Emekleme safhasından yürüme safhasına geçen bir bebeği düşünün, her adımında sendeler, takılır, ve sık sık düşerek kendini incitebilir. Bizler bunu çok doğal olarak karşılarız “düşe kalka öğrenecek” deriz.  İş hayatında da durum pek farklı değildir. Yaşımız tecrübemiz ne olursa olsun, değişen teknoloji ve değişen çalışma şartlarına uyum sağlamak için düşe kalka ilerleyeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder