17 Aralık 2010 Cuma

İyi bir gözlemci misiniz?

Yoğun iş temposunda aklımızdaki problemlere o kadar odaklanırız ki, etrafımızda olup bitenlerin farkına varmayız. Bazen dalıp gideriz, yanımızda biri seslense dahi duymayız. Bu durum stres yoğunluğuna göre dönem dönem sıklaşabilir. Bazen günlerce süren uyku hali, konsantrasyon ve motivasyon düşüklüğü olarak karşımıza çıkar.
İnsan vucudu kendi içinde çalışan bir mekanizmadır. Dış dünya ile bağlantımızı 5 duyu organımıza gerçekleştiririz. Eğer bu duyularımız körelirse hayat öylece akıp gider. İyi bir gözlemci olmanın önemi de tam burda ortaya çıkıyıor. Gözlemciliğe giden yol 5 duyu organımızdan geçiyor.
Peki duyularımızı açmak ve içinde bulunduğumuz bu uyku halinden kurtulmak için ne yapmalıyız.
 Her sabah sessiz bir oda bulun ve duyularınızı açmak için kendinize zaman ayırın. Gözlerinizi kapatın ve bildiğimiz ortamdan kendinizi tamamen sıyırarak algılarınıza yoğunlaşmaya çalışın. Sırayla bütün duyularınıza tek tek odaklanın. Önce, sadece kulaklarınıza odaklanın. En derinden gelen sesleri bile duymaya çalışın ve bu seslerin ne sesi olduğunu anlamaya çalışın. Anlamadıklarınızı ne sesi olabileceğiniz hayaledin. Hayal kurarken gerçeklere bağlı kalmak zorunda olmadığınızı unutmayın. Bu çalışma sizin sahip olduğunuz işitme kapasitenizin farkına varmanızı sağlayacak. Aslında tahmin edebildiğinizden daha iyi duyabildiğinizi göreceksiniz. Daha sonra koku alma duyunuza odaklanın, havayı derin derin koklayın, kıyafetlerinizdeki parfüm kokusunu, saçınızdaki şampuan kokusunu hayal edin. Hatırlamaya çalışın, odada size yabancı gelen bir koku var mı? Acaba ne kokusu olabilir?
Şimdi sıra tat alma duyunuza geldi, bir önceki gece yediğiniz yemekleri, içtiğiniz kahveyi, ağzınızda kalan dişmacunu tadını hissetmeye çalışın. En sevdiğiniz yemeğin tadını hayal etmeye çalışın.  Sonra dokunma duyunuzu harekete geçirin. Elinizle kıyafetlerinize dokunun, kumaşın dokusunu, kabartmaları hissedin. Artık gözlerinizi açma zamanı geldi. Bulunduğunuz odadaki her şeyi gözlerinizle inceleyin. En ufak ayrıntılarına bile dikkatle bakın. Yılardır aşina olduğunuz bu eşyaların şimdiye kadar farketmediğiniz detaylarına bakın. Halıdaki desenleri, perdenin boyunu, odanın köşelerindeki girinti çıkıntıları inceleyin. Etrafınızda sizi bile hayrete düşürecek detaylar olduğunu ve bunları daha önce hiç farketmediğinizi göreceksiniz. Halıdaki desenlerin detayları, veya kıyafetimin dokusunu bilmek elbette günlük hayatınızda bir işinize yaramayacak. Burada amaç, bulunduğunuz ortamda egzersizler yaparak gözardı ettiğiniz duyularınızı tekrar canlandırmanızdır.
Bu yapmış olduğunuz duyulara odaklanma çalışmasını her sabah tekrarlayın, duyularınızı geliştirmesi açısından farklı odalarda yapmanızda fayda var. Belli bir sure sonra bütün duyularınızı tam anlamıyla hissetmeye başlayacaksınız. Vücudunuzun etrafta olup bitenler karşısında daha duyarlı olduğunu görmek hayattan daha çok keyif almanızı sağlayacaktır şüphesiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder